Amerikan Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezleri’nin verilerine göre yaklaşık olarak her 44 çocuktan 1’i Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı almaktadır (Maenner, Shaw, Bakian et al., 2021). OSB tanısı alan çocuk sayısı 2000 yılı ve 2021 yılları arasında beri %241 artış göstermiştir (TACA, 2021). Son yıllardaki bu hızlı artış oranı ile otizm, üzerinde en çok düşünülen ve yaygın olarak tartışılan konulardan biridir. Otizm, ile ilgili tartışmalar çeşitlilik göstermektedir. Bazıları otizmi sadece bir özel gereksinim türü olarak değerlendirirken diğerleri ise otizme hiç de sıradan olmayan pek çok özelliğin ve becerinin bir arada bulunabileceği bir konsept olarak bakmaktadır (Steinbrenner, Hume, Odom, vd., 2020). Otizmi hem bir özel gereksinim durumu hem de sıra dışı özellikleri barındıran bir konsept olarak ele almak mümkündür ancak her iki durumda da değişmeyecek en önemli husus otizmli bireylerin çoğunluğunun bebeklikten yetişkinliğe kadar kendileri ve aileleri için zorlu bir yaşam seyrine sahip olmalarıdır (Steinbrenner, Hume, Odom, vd., 2020). Otizmin görülme sıklığında yaşanan bu artışın da etkisiyle otizmli bireylerin aileleri, öğretmenleri ve otizm alanında çalışan uzmanlar otizmlilerin zorlu yaşam seyrini kolaylaştırmak, otizmin olumsuz etkilerini azaltmak ve otizmli bireylerin de tipik gelişen akranları gibi bir hayat sürmelerini sağlamak için kullanılabilecek müdahale, terapi ve tedavi seçeneklerine olan talebi artırmıştır (Steinbrenner, Hume, Odom, vd., 2020). Otizm müdahalesi için geliştirilmiş çok sayıda uygulama mevcuttur ancak bu müdahale programlarından etkililiği bilimsel olarak kanıtlanmış olanları sayıca azdır. Otizme müdahalede bilimsel olarak etkili olduğu kanıtlanmış uygulamalara “Kanıt Temelli Uygulamalar” denir (Steinbrenner, Hume, Odom, vd., 2020). Başka bir deyişle, kanıt temelli uygulamalar bir dizi bilimsel prosedür izlenerek çeşitli öğretim veya müdahale programlarının içerisinden otizmli bireylerin üzerinde yarattığı olumlu etki ile ön plana çıkan uygulamalardır.
Otizmli çocuklar ve aileleri için kanıt temelli uygulamaların efektif olarak kullanılabilmesinin çok sayıda faydası bulunmaktadır. Özellikle otizm tanısı aldıktan sonra çocuk için uygun bir kanıt temelli uygulamaya başlanması çocuğun ve ailesinin etkisiz veya zararlı olabilecek uygulamalarla zaman/para harcamasının önüne geçeceği için oldukça değerlidir (Bakkaloğlu, 2020). Ayrıca, devletlerin otizm müdahalesi için ayırdığı kaynakların etkili ve verimli kullanılmasında ve otizmli bireylerin ihtiyaçlarına uygun müdahale programlarıyla eğitime tabi tutularak bağımsızlaşabilmelerinde kanıt temelli uygulamaların kullanılması büyük bir gerekliliktir.
Otizmde kanıt temelli uygulamaların belirlenmesi için yapılan çalışmaların tarihi 2000'li yılların ortalarına dayanmaktadır. Bu tarihin öncesinde OSB olan çocukların ve gençlerin eğitiminde etkili uygulamaların belirlenmesi yazarların veya kuruluşların kaleme aldıkları anlatı incelemeleriyle yapıldığı rapor edilmektedir (Hume, Steinbrenner, Odom vd.,2021). Yapılan bu incelemeler kapsamlı ve faydalı bulunsa da alan yazındaki çalışmaları dahil etme ve hariç tutma noktasında disiplinli ve sistematik bir ölçüt izlenmediği ve elde edilen verileri uygulama setleri olarak rapor etme noktasında yetersiz kalmıştır. Yapılan bazı derleme çalışmalarında tek denekli araştırma desenine sahip araştırmaları inceleme süreçlerine dahil etmeyerek OSB olan çocuklar ve gençlere yönelik araştırmalarda hayati öneme sahip bir bilimsel yaklaşım (Kratochwill vd., 2013) olarak kabul edilen tek denekli araştırma literatürünün büyük bir bölümünü ortadan kaldırmıştır (Hume, Steinbrenner, Odom vd.,2021). Sonraki süreçte prup deneysel çalışmaların yanı sıra tek denekli çalışmaları da içeren inceleme ve derleme çalışmaları da yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalarda araştırmacılar sosyal etkileşimi artırmaya yönelik davranışçı müdahaleler, sosyal beceri eğitimi, akran aracılı müdahaleler, egzersiz, doğal müdahaleler, uyumsal davranış, alternatif ve destekleyici iletişim ve bilgisayar ve teknoloji temelli müdahaleler üzerine yapılan araştırmaların bulgularını derleyerek bilimsel dergilerde yayınlamışlardır. Bu derlemelerin odak noktasında bireysel müdahaleler bulunmaktadır ve derlemeye dahil edilen çalışmaların kalitesine ilişkin bir değerlendirme yapılması her zaman mümkün olmamıştır (Hume, Steinbrenner, Odom vd.,2021).
2000’li yılların ikinci yarısında yapılan inceleme ve derleme çalışmalarından iki tanesi özellikle OSB'li çocuklar ve gençlere yönelik müdahalelere odaklanmıştır. Bu çalışmalar hem grup deneysel hem de tek denekli çalışmaları değerlendirmeye almış ve daha önceki derleme çalışmalarından farklı olarak hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri derleme çalışmalarına dahil etmeden ve hariç tutmadan önce sistematik bir kalite değerlendirmesinden geçirmiştir ve etkililiği bilimsel olarak ortaya konulmuş uygulamaların listesini oluşturmuştur. Bu çalışmalar, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Ulusal Standartlar Projesi (NSP), Otizm Spektrum Bozuklukları Ulusal Mesleki Gelişim Merkezi (NPDC) tarafından yapılmıştır.
Ulusal Standartlar Projesi, OSB'li çocuklar ve gençlere yönelik müdahaleler üzerine erken deneysel çalışmaları içeren ve Eylül 2007'ye kadar uzanan kapsamlı bir alan yazın taraması yapmıştır (Ulusal Otizm Merkezi, 2009). Ulusal Standartlar Projesi yapmış oldukları kapsamlı inceleme ve derleme çalışmasını iki aşama şeklinde yayınlamıştır. Birinci aşamada, OSB olan çocuklar ve gençler için deneysel müdahale araştırmalarının ilk yapıldığı yıllar olan 1957'den başlayarak Eylül 2007'ye kadar olan sürede yayınlanmış alan yazındaki makaleleri belirlenen bilimsel ölçütlere göre incelemişlerdir (Ulusal Otizm Merkezi, 2009). İkinci aşamada da Ulusal Standartlar Projesi araştırmacıları birinci aşamadaki dahil etme ölçütlerini izleyerek 2007 yılından 2012’ye kadar yayınlanan makaleleri incelemeye almışlardır ve sonuç olarak OSB’li çocuklar ve gençler için etkililiği kanıtlanmış 14 müdahale belirlemişlerdir.
Otizm Spektrum Bozuklukları Ulusal Mesleki Gelişim Merkezi de (NPDC) OSB olan bireylerin eğitiminde önemli yere sahip olan öğretmenlerin, terapistlerin ve diğer yardımcı destek elemanlarının mesleki gelişimlerine destek sağlamak için çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar kapsamında OSB olan çocuklara ve gençlere yönelik müdahale literatürünün gözden geçirilmesinin iki kez tekrarını gerçekleştirmiştir. NPDC araştırmacılarının ilk yaptıkları derleme 1997'den 2007'ye kadar olan 10 yıllık dönemde yayınlanan makaleleri içermektedir (Odom vd., 2010). Makalelerin derlemeye dahil edilme/hariç tutulma sürecinde ise araştırma deseni kalite göstergesi ölçütü olarak Amerikan İstisnai Çocuklar Konseyi- Araştırma Bölümü’nün (Council for Exceptional Children - Division for Research) araştırma tasarımı kalite göstergesi ölçütleri kullanılmıştır (Horner vd., 2005). NPDC tarafından yapılan ikinci derleme çalışmasında (Wong vd., 2014, 2015) daha kapsamlı bir arama stratejisi kullanılmış, literatürün kapsamı 22 yıllık çalışmaları (1990–2011) içerecek şekilde genişletilmiş, metodolojik inceleme ölçütleri ve süreci revize edilmiştir. İnceleme çalışmalarının sonucunda NPDC araştırmacıları kalite ölçütlerini karşılayan makaleleri derleyerek OSB olan çocukların eğitiminde kullanılabilecek etkililiği kanıtlanmış 27 uygulama belirlemiştir (Wong & vd., 2014). Belirlenen bu uygulamalar “odaklanmış uygulamalar” olarak adlandırılmış ve bu uygulamaların otizmli bireylerin ebeveynleri, öğretmenleri, terapistleri ve diğer yardımcı destek personelleri tarafından kullanılabilmesini sağlamak amacıyla “Otizm Odaklı Uygulama Kaynakları ve Modüller (Autism Focused Intervention Resources and Modules-AFIRM)” adındaki çevrimiçi ücretsiz öğrenme portalı oluşturulmuştur (Wong & diğerleri, 2014; Steinbrenner, Hume, Odom, vd., 2020).
Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan The University of North Caroline at Chapel Hill, Frank Porter Graham Çocuk Gelişimi Enstitüsü, otizmli bireyler için kullanılabilecek müdahale araştırmalarını gözden geçirme ve kanıta temelli uygulamaları tespit etme araştırmalarını sürdürmek için 2007 yılında Otizm Kanıtı ve Uygulaması Üzerine Ulusal Araştırma Merkezi’ni (National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice - NCAEP) kurmuştur. NCAEP, OSB’de kanıt temelli uygulamaların belirlenmesine yönelik derleme çalışmalarının üçüncü tekrarını yapmıştır. Bu sistematik derlemede 1990 ile 2017 yılları arasındaki çalışmalar incelenmiştir. NCAEP araştırmacıları alan yazın taramasında ilk aramada başlangıçta 31.779 makale bulmuş ve bu makaleleri ölçütlere göre sistematik olarak gözden geçirmiş ve bir önceki derlemeden elde edilen makalelerle birleştirilerek kanıta dayalı uygulama ölçütlerini karşılayan toplam 28 uygulama belirlenmiştir (Hume, Steinbrenner, Odom vd.,2021). Bu uygulamalar aşağıda sunulmuştur;